Sigara Üzerindeki Vergi Artışı ile Sigaraya Erişimin Kısıtlanması Hedefleniyor

Sigara kullanımında Bangladeş ve Endonezya’dan sonra 3. sıradayız. Alınan önlemlere rağmen kullanım oranındaki artış devam ediyor. Ülkemizde de uygulanan Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) ve Kılavuz İlkeleri’nde de yer aldığı gibi vergi artışı ile sigaraya erişim kısıtlanarak, sigara tüketiminin azaltılması hedefleniyor.

 

Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, gençler ve çocukların sigaradan korunması için kapsamlı önlemler aldıklarını ve bu amaçla gerçekleştirilen tüm çalışmalarını desteklediklerini açıkladı.Sigara kullanımında Bangladeş ve Endonezya’dan sonra 3. sıradayız. Alınan önlemlere rağmen kullanım oranındaki artış devam ediyor. Ülkemizde de uygulanan Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) ve Kılavuz İlkeleri’nde de yer aldığı gibi vergi artışı ile sigaraya erişim kısıtlanarak, sigara tüketiminin azaltılması hedefleniyor. Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, gençler ve çocukların sigaradan korunması için kapsamlı önlemler aldıklarını ve bu amaçla gerçekleştirilen tüm çalışmalarını desteklediklerini açıkladı.

Sigara üzerindeki vergilerin artırılması ve sigara fiyatlarına yansıtılması konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan Vekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, bir basın açıklaması yaptı. Tütün ve tütün ürünleri kullanımının insan hayatına, toplum sağlığına ve sağlık sistemine önemli yükler getirdiğini belirten Durgut, sigaradan alınan vergilerin doğrudan sigaraya bağlı hastalıklar sonucunda sağlık sistemimizde oluşan yükü karşılamaktan çok uzak olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye’de sigaraya yapılan vergi artışlarının temel dayanaklarından birisinin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) ve Kılavuz İlkeleri olduğunu belirten Durgut, bu yaklaşımın DSÖ’nün önerdiği yöntemlerden biri olduğunu ve pek çok gelişmiş ülkede de uygulandığını ifade etti. Türkiye MPOWER ilkelerini uygulayan ülkeler arasında en başarılı olanlardan biri.

AB’de en ucuz sigara Türkiye’de satılıyor

Durgut şöyle devam etti: “Son dönemde yapılan vergi artışları MPOWER ilkelerinden olan “Vergi Artırımı” konusunda Türkiye’nin kararlılığını göstermektedir. Bu sayede Türkiye’de sigara tüketiminin azaltılması, bu sayede sigaranın toplumda neden olduğu sağlık problemlerinin de önemli derecede önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Sigarada yapılan vergi artışları ile sigara tüketiminin azaltılması, hayatların kurtarılması, tütün kullanımıyla doğrudan ilgili hastalıklardan dolayı sigaranın sağlık sistemimizde oluşturduğu yükün azaltılması amaçlanıyor. Çok yüksek sigara içme oranları ve ölüm sayılarına rağmen Türkiye Avrupa’da ve dünya genelinde sigaraların en ucuza satıldığı ülkedir.  Satın alma gücü paritesine göre hesaplandığında ise Türkiye sigara fiyatında 37 Avrupa ülkesi içinde en ucuz ülke. Tüketicilerin refah düzeyi kıyasına göre Türkiye’de 100 birim sigara alınırken İngiltere’de ancak 28 birim sigara alınabiliyor.

Hedefimiz gençleri ve çocukları korumak

Yıllar içinde giderek düşen sigaraya başlama yaşı nedeniyle birinci hedefin gençlerin ve çocukların sigara bağımlılığından korunması olduğuna dikkat çeken Durgut konu hakkında şunları söyledi:Yapılan araştırmalar göstermiştir ki sigarada vergi artırımının sebep olduğu her % 10’luk artış, çocuk ve gençlerde sigara kullanımını % 15 oranında azaltmaktadır. Bizler Anayasamızın 58. maddesinde yer alan devletimizin çocuk ve gençliğimizi zararlı alışkanlıklardan koruması hükmü ile çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Sigaranın çarpıcı ekonomik boyutları hem aile ekonomisini hem de ülke ekonomisini etkiliyor

Sigaranın ekonomik boyutunun aile ekonomisi açısından da çarpıcı noktalara geldiğini belirten Durgut, günde iki paket sigara içilen bir ailenin aylık sigara masrafının yaklaşık 1080 TL olduğunu, aile ekonomisine ve sağlığına büyük yük getiren sigaranın bu boyutuyla görülmesi gerektiğini ifade etti. Sigara kullanımın neden olduğu engellilik ve erken ölümlerin iş gücünün üretkenliğini de ciddi biçimde etkilediğinin altını çizen Durgut; sigaranın sosyo-ekonomik kalkınma üzerinde de doğrudan olumsuz bir etki doğurduğuna vurgu yaptı. Durgut sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’deki ölümlerin %88’i bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bu hastalıklarda herhangi biri nedeniyle erken (70 yaşından önce) ölüm olasılığı altıda birdir (%17). Bu oran gelişmiş ülkelerde %10 dolayındadır.

Her yıl sigara kaynaklı bu hastalıkların tedavisi için 24,5 milyar TL  sağlık harcaması yapılmaktadır. Buna verimlilik kaybından kaynaklanan ilave gizli maliyetler eklendiğinde büyük bölümü sigara kaynaklı bu hastalıkların Türk ekonomisine toplam yıllık maliyeti 69,7 Milyar TL dir (GSYİH’nın % 3,6’sı). Mevcut durumda sigaradan alınan vergiler sonucunda elde edilen gelir sigaranın sadece sağlık sistemimizde neden olduğu yüke göre çok düşük durumdadır.”

Önceliğimiz toplum sağlığı

Çok yönlü ve ulusal politikaların uygulanmasıyla toplum sağlığının ölçülebilir düzeyde iyileştiğinin araştırmalarla kanıtlandığını ifade eden Durgut, toplanan vergilerin, sağlık sistemine yapılacak yatırımlar ile hem sigara bırakma hem de sigara kaynaklı sağlık sorunlarının tedavisi konusunda daha etkin bir micadele verilebileceğini ifade etti.

Sigaraya bağlı olarak artan kronik hastalıklar aslında önlenebilir

Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder, yüksek sigara vergilerinin hayat kurtarıcı olduğunu belirterek; Türkiye’de sigaranın neden olduğu kanser, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve kronik hava yolu hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan (kronik) hastalıkların her geçen gün artan bir halk sağlığı ve kalkınma sorunu haline geldiğine dikkat çekti. Ergüder şöyle devam etti: “Türkiye de her 100 kişiden 32’si sigara içmektedir ve dünya genelinde Bangladeş ve Endonezya’dan sonra en çok sigara içilen 3. ülkedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran %1 5 civarındadır. Özellikle erkekler arasındaki sigara içme oranı çok yüksek olup her 100 erkekten 44’ü sigara içmektedir. Ne yazık ki ülkemiz sigara kaynaklı erkek ölümlerinde % 38’lik oranla birinci sıradadır. TÜİK verilerine göre 2018 yılında 81.129 kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetti bunların 31 bin 322 kişisi ne yazık ki direkt sigaraya bağlı kötü huylu kanserlerdir.”

“Yeşilay olarak toplum sağlığını iyileştirmek için alınan her önlemi destekliyoruz”

Yeşilay Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, bağımlılıklardan arınmış sağlıklı bir toplumun oluşturulması için 100 yıldır çalışan bir STK olarak, gençler ve çocukların sigaradan korunması için kapsamlı önlemler aldıklarını ve her yönden bu önlemlerin artırılmasını desteklediklerini belirtti. Eğitim programlarının yanı sıra vatandaşlara sigara bırakma konusunda destek verecek çalışmalar yürüttüklerini de ifade eden Öztürk şöyle devam etti: “Yeşilay, devlet kurumlarımızın da desteğiyle, sigara ve diğer bağımlılık türlerinde uluslararası projeler ve sigara karşıtı bağımlılıkla mücadele programlarıyla kendisini dünya çapında bir kanaat önderi olarak kabul ettirmiş, pek çok ölçülebilir başarılara imza atmıştır. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki aldığımız sonuçlar halen yeterli değildir. Aralıksız süren farkındalık projelerimize, yurt sathında uyguladığımız eğitim programlarımıza, kampanyalarımıza rağmen, dünyaya ve gelişmiş ülkelere baktığımızda sigara kullanımı azalırken, halen ülkemizde artışın belli bir oranda devam ettiğini görmekteyiz. Sigara ile etkin mücadele veren gelişmiş ülkelerde sigaraya talebi azaltacak ve erişimi zorlaştıracak önlemler alındığı bilinmektedir. Bizler de ülkemizde toplumun tüm kesimleriyle birlikte 360 derece bir bakış açısıyla daha güçlü bir mücadele için sigara bağımlılığını önlemek ve toplumu sigaranın sağlığa zararlı etkilerinden korumak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Yeşilay olarak, toplum sağlığını korumak için atılan bu adımı destekliyor ve halkımız tarafından da desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Sağlıklı bir toplum için sigara ile mücadele vazgeçilmez önceliğimiz.”